„COVID-19 salgınıyla savaşmak için tedavi yöntemlerine ve aşılara ihtiyacımız olduğu kadar iletişime de ihtiyacımız var.
Virüsle ilgili şeffaf ve gerçek bilgilerde sağlığımızı korumaktadır. Ve bu tür bilgilerin insanlara ulaşması için özgür medyaya ihtiyacımız var.
Ancak, pandemi sırasında dünya çapında medya özgürlüğü ek baskı altına girdi.“
Federal Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas yaptığı konuşmada “bazı rejimler virüse karşı mücadeleyi eleştirel gazetecileri hapsetmek veya onları susturmak ve medya kuruluşlarını devlet kontrolüne almak için bir bahane olarak kullanıyor” dedi.
Maas, „tecrit ortamında insanlar çevrimiçi daha fazla zaman geçirdikçe, özellikle kadın gazeteciler sosyal medyada daha fazla dijital saldırıya, tacize ve nefret söylemine maruz kalıyor. Hem çevrimdışı hem de çevrimiçi olarak manipülasyon ve dezenformasyonun salgının ölümcül güçlendiricisi olduğunu gördük.
Bu tehlikeli eğilimlere karşı kararlı adımlar atmalıyız.
Bu nedenle Almanya, dünyanın her yerinde tehlike altında olan insan hakları aktivistlerinin ve gazetecilerin Almanya’da koruma bulabilmeleri için bir girişim başlattık.
‘Çok Taraflılık İttifakında’ , infodemia ve manipülasyonla çevrimiçi ve çevrimdışı olarak mücadele edilebilecek ‘Ortakları Bilgilendirme ve Demokrasi’ yi kurduk.
‘Medya Özgürlüğü Kampanyası’nda arkadaşlarımız ve ortaklarımızla birlikte bağımsız gazeteciliği desteklemeye devam edeceğiz ve özgür basına saldıranları tespit edeceğiz.
Bugün burada hepimizin hazır bulunması medya özgürlüğü mücadelesine olan bağlılığımızın kanaati olduğu kadar, gerçeklere dayalı bilgi alma hakkımızı, kendi ifade özgürlüğümüzü ve sağlığımızı korumak için gösterdiğimiz mücadelemizin bir ifadesidir“ diyerek mesajını tamamladı. (Tourexpi)
Resim: © AA
Login and/or register to view page statistics