Mimari
açıdan görünümü kuşu andıran müze, Kazakistan’ın başkenti Astana’nın sembol
yapılarından Barış ve Uzlaşma Sarayı, Kazak Eli Meydanı, Bağımsızlık Sarayı,
Hazreti Sultan Camisi ve Ulusal Güzel Sanatlar Üniversitesi ile aynı bölgede
yer alıyor.
Geçen
yıl kuruluşunun 10. yıl dönümünü kutlayan Milli Müze, bu süre zarfında 7
milyondan fazla ziyaretçiyi ağırladı.
Kazakistan'daki
çeşitli tarihi dönemlere, bu topraklarda yaşayan kadim medeniyetlerin
geliştirdiği kültürel zenginliklere ve ortak köklü Türk tarihine ışık tutan 8
katlı müzede 220 bini aşkın eser sergileniyor.
Müzenin
gözde eseri “Altın Elbiseli Adam”
Müze,
başkentte özellikle ülkeye gelen yabancı turistlerin ziyaret ettiği ilk
adreslerden biri olarak öne çıkıyor.
Yaklaşık
2 bin 500 yıl önce saf altından yapılmış binlerce eserin sergilendiği “Altın”
salonu, ihtişamıyla ziyaretçileri büyülüyor. Kazakistan’ın ilk “Altın Elbiseli
Adam'ı” da bu salonda yer alıyor.
Müze
rehberlerinden Aydana Serik, AA muhabirine, ülkenin güneyindeki Yesik
Kurganı'ndan çıkarılan “Altın Elbiseli Adam'ın” aslında 17-18 yaşlarındaki Saka
prensi (askeri) olduğunu ve mezarında baştan ayağa altın parçalarla gömülü
bulunduğunu söyledi.
Serik,
"Müzemizin gözde eseri Altın Elbiseli Adam'ı görmek için her gün çok
sayıda ziyaretçi ağırlıyoruz. Yaklaşık 2 bin 500 yıl önce bu topraklarda
yaşayan bir Saka prensi olduğu kanıtlandı. Üstünden ve mezarından yaklaşık 4
bin altın parçası çıktı. Bunları bu salonda görmek mümkün." diye konuştu.
“Kadim
Türk Medeniyeti” salonu
Serik,
bunun yanı sıra Kazakistan’ın batısında çoğu Sarmatlar dönemine ait mezarlardan
çıkan altın eşyanın da sergilendiğini dile getirdi.
Kazakistan
Milli Müzesi’nde ortak Türk tarihine ilişkin “Kadim Türk Medeniyeti” salonunun
bulunduğunu anlatan Serik, burada kadim Türk devletlerinin manevi ve kültürel
hayatını yansıtan değerli eserlerin sergilendiğini ifade etti.
Dünyada
başka müzelerde rastlanmayan eser
Serik,
eski Türklerin tarihinde Altay Dağları'nın konumuna dikkati çekerek, “Müzemizin
bu salonunda Türk medeniyetinin altın beşiği olan ülkemizin Altay Dağı
eteklerinde yürütülen arkeolojik kazı çalışmaları sonucu keşfedilen çok sayıda
eser yer alıyor.” dedi.
Ayrıca
dünyanın başka müzelerinde rastlanmayacak bir esere ev sahipliği yaptıklarını
dile getiren Serik, sözlerini şöyle tamamladı:
"Müzemizde
Altay Dağı eteklerindeki Berel Kurganı'nda Kazak arkeolog Zeynolla Samaşev
tarafından bulunan, milattan önce 4. ile 3. yüzyıllarda Saka askerlerinin
bindiği atların kemikleri ile at eyeri sergileniyor. Buz tutmuş kurganın
bulunmasıyla günümüze kadar korunmuş bu at kemikleri ve eyeri aslında binicilik
kültürünün bu topraklarda geliştiğini gösteriyor." (AA)
Login and/or register to view page statistics